Der Hai kitabının özeti

Bugün Irmgard Pichler'in yazdığı Der Hai kitabının Türkçe özetini sizlerle paylaşacağım.Amatör bir çeviri olduğunu ve hatalarının bulunabileceğini göz ardı etmeyin lütfen...

   
                                                           


Köpekbalığı
 

      Jake kamaradan dışarı baktı.Denizde çok şiddetli bir fırtına vardı.Küçük bir bot gördü.Bot çok yakındaydı.Ama botta hiçbir hareketlilik yoktu ve her yer karanlıktı.Jake endişelenmişti çünkü bu onun babasının botuydu.Jake bota yanaştı.Ve bota atladı.’Baba,baba’ diye bağırdı.Ama kimse cevap vermedi.Botu aradı ama kimseyi bulamadı.Botu limana götürmeye karar verdi.Halatla botu kendi botuna bağladı.Botu sudan çekince botun üzerinde kocaman bir delik gördü.’Aman tanrım burada ne olmuş böyle’ diye düşündü.’Başka bir botla çarpışmış olabileceğini düşündü.Çünkü havada yoğun bir sis vardı.Ama neden telsizle yardım çağırmadıklarını anlayamadı.Sonra aniden babasını gördü.Vücudunun yarısı suda yarısıysa botun üzerindeydi.’Baba,baba’ diye haykırdı Jake ama babası ölmüştü.Jake dehşete kapıldı çünkü babasının bacakları yoktu!Jake telsizden yardım istemeyi düşündü ama önce babasını limana geri götürmeye karar verdi.Babasını botuna getirdi ve üzerine bir yorgan örttü.Bot enkazıyla birlikte limana doğru yol almaya başladı.Gregson,deniz feneri çalışanı, iki botun limana yanaştığını gördü.Gregson ‘İlki Jake Peterson’ın botudur diğeri de babasının botudur’ diye düşündü ve Sam’i olanları öğrenmesi için aşağı gönderdi.Sam yağmurluğunu kapıp aşağıya doğru koştu.Bot limana iyice yaklaşınca botu halatla limana bağladı.Jake Sam’e bir çarpışma olduğunu anlattı.Ama Jake’in babasını gören Sam ‘Jake bu bir çarpışma değil, bu köpekbalığı’ dedi.Jake olanları anlamıştı.Halkı uyarmalıydı.Şerife gitti.Jake, şerife ‘Tüm tekneleri uyarmak zorundayız.Hiç kimse dışarı çıkmamalı.’ Dedi.Ama şerif Jake’le aynı fikirde değildi.Şerif ‘Bu imkansız.Yarın birçok kişi şehre balık tutma yarışması için gelecek.Bunu iptal edemeyiz.’ dedi.Sam çok sinirli bir şekilde ‘Bu tehlikeyi göremeyecek kadar kör müsün?Yarışma esnasında insanlar denize girecek eğer köpekbalığı saldırırsa onları koruyamayız.’ dedi.Ama şerif fikrini değiştirmedi.’Bu yarışma bizim için çok önemli, turistlerin şehrimize kazandıracağı paranın bütçemizde önemli bir yeri var.Üzgünüm Jake bu yarışmayı iptal edemeyiz.’Jake bunun üzerine odayı terk etti.İnsanları kendisi uyarmaya karar verdi.Yardım istemek için Sam’in yanına gitti.Jake ’Sam, şerif yarışmanın çok önemli olduğunu ve bu yüzden yarışı iptal etmeyecekler.’ dedi.Sam ’Ama yarış başlamak üzere asla zamanında yetişemeyiz.’ dedi.Ama Jake’in geri adım atmaya niyeti yoktu.Sam’le birlikte yarışmanın olduğu yere doğru hızla ilerlemeye başladılar.Onlar yolda giderken hakem ateş etti ve yarış başladı.Botlar yavaşça gözden kaybolmaya başladı.Çocuklar top oynuyorlardı, yetişkinler ise yüzüyor ya da şişme yataklarında uyuyorlardı.Hava kararmaya başlamıştı.Jake ve Sam yarış yerine yaklaştılar.Jake dürbününü alıp denize baktı.Suyun hızla turistlere doğru ilerlediğini gördü.Daha dikkatli bakınca hızın nedeninin köpekbalıkları olduğunu anladı.Yüzenlere doğru elini salladı ve ‘sudan çıkın köpekbalıkları geliyor.’ diye bağırdı.Ama yüzenler onu duymadılar.Suda kırmızı bir nokta oluştu.Köpekbalıkları saldırıya geçmişti. Yüzücüler çaresizlikle kaçmaya başladılar ama köpekbalıkları karşısında pek bir şansları yoktu.Köpekbalıkları yüzenleri kıyıya kadar kovaladı ama hiçbirini yakalayamadılar. Yüzücüler yaralansalar bile kurtulmayı bilmişlerdi.Jake uzaklaşan köpekbalıklarını işaret ederek ‘köpekbalıklarına müdahale etmeliyiz.Bir dahakine bu kadar şanslı olmayabiliriz’ dedi.Şerif ‘Evet, haklısın ben birkaç gönüllü aramaya gidiyorum limanda buluşuruz’ dedi.Saat 4’te eşyalar ve 40 adam yelkenlilerle takip için hazırdı.Ve yola çıkıldı.Saat akşam 6’ya gelirken köpekbalıkları yelkenlilere saldırmaya başladı.Adamlar zıpkınlarıyla karşılık vermeye çalışıyorlardı.Aralarından New York’lu olan adam köpekbalıklarından birine oltasına denk getirmeyi başardı.Ama köpekbalığı çok güçlüydü.Adamı denize düşürdü ve onu yedi.Adamlar köpekbalıklarına karşılık vermekte iyice zorlanmaya başlamışlardı.Şerifin olduğu yelkenli büyük hasar gördü.Şerif telsizden ‘daha fazla dayanamayacağız, limana dönüyoruz’ dedi.

              ‘Bu sesler de ne, neler oluyor’ diye sordu Jake.Sam donuk bir yüz ifadesiyle botun arka tarafını gösterdi.Köpekbalıkları çok asabi bir şekilde saldırıyordu ve botun arkasını paramparça ediyorlardı.’Yardım, yardım’ dedi Sam telsizden ‘Botumuz batıyor, yakında bize yardım edebilecek kimse var mı?’ ama kimse yanıt vermiyordu.Jake ‘Hızlı’ dedi.’Hemen bottaki suyu boşaltmalıyız’.Sam eline bir kova alıp suyu boşaltmaya başladı.Ama artık yelkenli kullanılamaz durumdaydı.’Şu an köpekbalıkları görünmüyor.Civardaki yelkenlilere haber vermeliyiz’ dedi Sam ama Jake aynı görüşte değildi.’Kedinin fareyle oynadığı gibi bizimle oynuyorlar’ dedi.Bunu demesiyle beraber köpekbalıkları tekrar ortaya çıktılar.Botun etrafında yüzüyorlardı.Neredeyse botla burun burunaydılar.Köpekbalığı aniden bota saldırdı ve Sam deniz düştü.’Yardım, yardım’ diye bağırdı.Jake hemen bir halat kapıp Sam’e fırlattı. Sam tekrar bota çıktı.Ama yelkenlinin yarısı batmıştı.Köpekbalıkları onları yakalayacaktı. Jake zıpkını kapattı, batmamak için eşyaları suya attı.Tabancasını aldı ve bütün oksijen tüplerini suya attı.Nişan alıp tüplere doğru ateş etti.Muazzam bir gürültü duyuldu. Köpekbalıkları küçük parçalara ayrılmıştı.Jake ve Sam’i ise şerif sudan çıkarıp yelkenlilerine aldı.Geri kalanlarla birlikte toplanıp limana geri döndüler.
                            
 

 

Yorum Gönder